[TASLAK] 04. BÖLÜM - İSİMSİZ 1
- Yazar Ruyam ✍️

- 15 Eki
- 5 dakikada okunur

Hatice ~
Hepimiz koridorda öylece bekliyorduk. Doktor içeriye girmemizi yasaklamıştı. Babamın kaçamak bakışları annemin üzerindeydi ama annem mahvolmuş hâlde olduğu için durumun farkında değildi. İkisi de kırklarının ortasındaydı. Annemle babam kaçarak genç yaşlarında evlenmişti. Babam, fiziğine ne kadar dikkat etse de annemin ufak tefek kıskançlıkları sonucunda hafif göbeklenmişti. Diğer ailelerde gördüğümün aksine bizim evimizde hır gür olmazdı. Babamın anneme olan düşkünlüğü ile büyümüştüm. Hâlâ hafta sonları kahvaltıyı hazırlar, annemi ve beni uyandırırdı. Ufak sürprizler yapıp hem anneme hem de bana gül alırdı. Babam… benim ilk prensimdi. Şey… ikincisi de buradaydı.
Bakışlarım kapıya endişeyle bakan Oğuzhan’ı buldu. Sanki ona baktığımı hissetmiş gibi bana döndü ve teselli edici şekilde gözlerini yumup yeniden açtı. Dün abime ilk evlilik olayını söyleyen Mustafa ve Oğuzhan’dı aslında ama… Abimin kafa başka diyarlarda olduğu için belli ki unutmuştu. Hastane kapısını inceledim. Abimin bu durumda olmasının tek nedeni bu olabilirdi. Sevdiği kadının evleneceğini öğrenmesi…
Durum nasıl bu hâle geldi, anlayamıyordum. Onlar birbirlerine bakarken gözlerinde yıldızlar gözüken bir çiftti. Kimi haklı buluyorum diye düşündüğümde emin olamıyordum. Abim, en ihtiyacı olduğu anda onu yalnız bırakmıştı ama o da abimi çok fena terk etmişti. Hâlâ abimin o sokakta yağmurun altında sırılsıklam olduğu anı unutamıyordum. Hayır… Şarkı konusuna tam tersi abime hep destek veriyordu. O gün neden öyle kırıcı konuşmuştu, bilmiyordum. Pişman mıydı? Hiç sanmıyorum. Yine de… bu durum bana da tuhaf geliyordu. Serdar ve onu yan yana hayal bile edemiyordum. Öyle bir kız değildi, Serdar’a asla yakışmıyordu. Bir tuhaflık vardı, neydi? Çözemiyordum. Birkaç kez konuşmayı denemiştim ama bir şekilde hem beni, hem de ahiretliğim dediği Tuğba’yı yakınından uzaklaştırmıştı.
Derin bir iç çektim. O zamanlar daha gençtim. Hazırlıktan sonra birinci sınıfı okumuş, ardından ikinci sınıfın ortalarına gelmiştim. Bir yandan okul, bir yandan abim derken belki de önce biz onu görmezden gelmiştik. Emin olamıyordum, ilk birkaç ay hiç yüz yüze gelmediğimizi hatırlıyorum. O süreçte yanında olsak sorunu anlasak ikisi arasındaki olay çözülebilirdi. Artık böyle düşünüyorum… Abimin takıntılı bir şekilde işine dört elle sarılmasının nedeni de oydu çünkü biliyordum.
“Kızım… Hatice!”
Anneme baktım. “Efendim, anne?”
“Hadi siz eve gidin, yarın işe gitmeyecek misin?”
Bakışlarım kapıyı buldu. “Ama abim…”
Annem eliyle Oğuzhan’a işaret verdi. “Oğuzhan oğlum, canım kızım sana emanet. Siz gidin hadi, biz Aslan’la buradayız.”
Oğuzhan bana baktı, ben de ona… Mustafa, “Lucy’nin mama saati geldi. Bugün abla gelmeyecekti, ona da bakar mısınız?” diye sordu.
“Tamam, Musti. Biz Hatice’yle gidip bakarız.”
Ayağa kalkıp anneme sarıldım, sonra da babama… “Bir şey olursa arayın.” Babam başıyla beni onayladı.
Son kez onlara göz attıktan sonra koridorda ilerlemeye başladım. Birkaç koridor öylece yan yana yürüdük. Çıkışa yaklaşmıştık ki duraksadım.
Bakışlarım Oğuzhan’a kaydı. “Gerçekten bilmiyor musun?” Başını iki yana salladı. Birlikte otoparka geçip Oğuzhan’ın arabasına bindik.
“Ozi… Gerçekten bilmiyor musun?”
Başını geriye doğru yasladı. “Aşkım…”
“Hııh? Çıkar bakayım ağzındaki şu baklayı artık.”
Bana doğru döndü. “Bu saatten sonra söylesem ne fark edecek? Sadece ortalık karışır.”
Elini tutup avuçlarının arasına aldım. “Hani ben senin değerlin değil miyim? Sen benden bir şeyler mi saklıyorsun?”
Parmaklarımla elinin tersini okşadım. Ne biliyorsa öğrenmeliydim, gerekirse abime yardımcı olmalıydım. O bizim için her şeyi yapıyordu, ben de onun için yapabilirdim.
“Ya… Bu ilk albüm parasında eksik vardı ya…” Cümlesini bitirmeden, “Necmi amca tamamlamıştı, evet?” dedim. Oğuzhan cıkladı. “Ben de öyle sanıyordum da öyle değilmiş, değerlim.”
Dudaklarım aralandı. Şaşkınlıkla, “Nasıl yani?” diye sordum.
“O…” Yutkundu. “Ulan hayatımızdan öyle bir çıkartmışız ki ismini bile söyleyemiyoruz, hem de kendi aramızda… Yengem ne kadar yalnız kalmıştır, düşünemiyorum,” diye hayıflandı birden. Anlayamadım.
“Babası vefat ettikten sonra amcası tabii, biliyorsun. Her taraftan sıkıştırmaya başlamış, babasının tüm malvarlığı yengeme kaldı ya…” Hâlâ yenge diyordu. Bir an garip geldi, sonra da onun aramızda olmaması işi garipleştirdi. Biz… hep beraber büyümüştük.
“Selman abi korkudan ihale ona kalacak, amcası bir şekilde Müco’yla olan durumu çözecek diye korkmuş, başına bela almak istememiş. Yengemi tazminatını verip restorandaki işinden çıkarmış.”
Şu an orada çalışmadığını biliyordum ama işten ayrılma nedeninin bu olduğunu bilmiyordum.
“Geçen sene evi alırken Müco bana gidip borcu ödememi söyledi. Ben de Necmi abiye kıyak olsun diye bir hesap açtırdım, içine de güzel bir araba parası yatırdım. Kartla zaten ATM’ye gitse şifreyi girip istediği yerden istediği zaman çeker diye düşündüm.”
Zihnimde tıpkı bir yapboz gibi tüm parçalar oturdu. Ben… onun böyle bir şeyi yapabileceğine ihtimal bile vermezdim. Bahsettiği para o zamanlarda bizim için büyüktü, hem de çok.
“Neyse ben Necmi abinin yanına gittim. Sohbet muhabbet, sonra dedim abi borcumuz vardı sana buyur şöyle zarf. İçine bile bakmadan borcumuzun ona olmadığını yerine ulaştıracağını söyledi. Ben kalakaldım, Hatçe’m… Ne demek borç senden değildi dedim ama yok! Cevap vermedi, söylemedi.”
Gözleri arabanın etrafında dolandı, tanıdık kimseyi görmemiş olacak ki elimi kaldırıp avucumun içini öptü.
“Ben de takip ettim, pusuya yattım. Bir baktım çarşıda yengemle buluştuklar, zarfı ona teslim etti. Şaşırdım. Necmi abi gittikten sonra yengem, bir süre öylece zarfa baktı. Birkaç derin nefes alıp verdi zarfı açmadan çantasına attı. Ben de tabii hışımla çıktım arabadan önüne dikildim. Şu ATM’lerin önünde taksi durağı var ya onun çarprazındaki bankta oturuyordu.”
Ne konuştuklarını merak etmiştim.
“Ben… en azından o hayatına devam ediyor sanmıştım ama öyle olmamış belli. O yaşam dolu, cıvıl cıvıl yengem gitmiş, yerine mazlum bir kadın gelmişti sanki. Bak bu kadının gücü bana yeterdi, en iyi sen biliyorsun.”
Şaşırmıştım. Bunu birkaç kez onu gördüğümde ben de fark etmiştim ama aramıza giren soğukluktan sanmıştım.
“Neyse ben sonra araştırdım. Amcası garip işlere bulaşmış, borçlanmış falan. Malları satmasını istemiş yengem satmamış. O sırada da çalışmıyordu, ee zaten onlarda kalıyordu. İyice baskı kurmuşlar, sesini de bir noktadan sonra çıkaramamış anladığım üzere… En son çareyi sanırım evlendirmekte buldular diye düşünüyorum. Bu sayede malvarlığına çökecekler.”
Geçen yaz üstündeki tişört dikkatimi çekmişti. Sıcacık havada neden uzun giyindiğini anlayamamıştım. Dudaklarım şokla aralandı. “Dövmüşler midir? Babası kıyamazdı ki ona…”
“Ben… dilim varmıyor ama başka bir şeylerden daha şüpheleniyorum. Müco’dan böyle ayrılması… şimdi de Serdar’la evlenmek zorunda kalması falan…”
Yerimde dikleştim. “Ne diyorsun, Ozi? Bak aklıma kötü şeyler getiriyorsun!”
“Ne bileyim, senin abin takık biliyorsun bu konuya. Kızcağız kötü bir şey yaşadıysa söyleyemez ki nasıl söylesin? Serdar, abinin elinde kalır bilmiyor musun?”
Dudaklarımı sertçe dişledim. “Önce bir eve gidip Lucy ile ilgilenelim. Sonra onu da alıp bize geçelim. Ben… bir gidip onunla konuşsam, olmaz mı?”
“Yengemle mi? Haftaya evleniyor, ne konuşacaksın?”
Gözlerimi kıstım. “Aşkım, yengem diyorsun hâlâ farkında mısın?”
Ofladı. “Doğru diyorsun.” Elimi bırakıp arabayı çalıştırdı. “Hadi gidelim bakalım, kısmet artık.”
Yol boyunca düşündüm. Abimin durumu perişandı. Bir de bazı magazinciler kalp krizi geçirdiğini yazmışlardı.
Bu hikâye için isim önerisi yapmayı unutmayın ♥ Sence bu hikâyenin ismi ne olmalı?
Yazar taslaklarındaki hikâyeler yorumlara, beğenme sayısına ve talebe göre yayın takvimine eklenecektir.
Yayın takvimine eklendiğinde, hikâyede, karakterlerde ya da kurguda genel bir değişiklik olabilir. Taslakta yayınlanan bölümler yazıldığı gibi yayınlanır, kontrol edilmez. Herhangi bir kelime hatası ya da anlamsız gariplikler görürseniz yorumlarda belirtmeyi unutmayın!
.png)



![[TASLAK] 05. BÖLÜM - İSİMSİZ 1](https://static.wixstatic.com/media/da4286_526568cac6a04877a4ec68acc962a0ff~mv2.jpg/v1/fill/w_980,h_551,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,enc_avif,quality_auto/da4286_526568cac6a04877a4ec68acc962a0ff~mv2.jpg)

Yengenin de başına neler gelmiş merak ediyorum. Acaba Müco öğrenecek mii🥹
Hatice ve Ozi çok tatlı çift olmuşlar🫶🏻 İlk başta sezmiş gibiydim ama flört zannetmiştim.
4. BÖLÜM - İSİMSİZ 1 - YAYINDA!
Hatice'nin gözünden anlatıma geçiyoruz. Her zaman olduğu gibi birkaç farklı karakterden olayları dinlemeye devam edeceğiz. Hatçe ve Ozi arasında geçenleri fark etmiş miydiniz? 🤭 Birkaç bölüm önce ufaktan kulağı çekişmişti zaten Oğuzhan'ın... hatırlayanlar var mı?